1 Mart 2011 Salı

Fenerbahçe Dergisi yine dopdolu

Fenerbahçe Dergisi yine dopdolu


Fenerbahçe Dergisi’nin 97 no’lu Mart 2011 sayısı; kendisiyle röportaj yaptığımız başarılı oyuncumuz Andre Santos’un görseli ve "Kazanmayı alışkanlık haline getireceğiz" başlıklı kapağıyla bayilerdeki yerini alıyor. Derginiz, bu sayısında da sizlere 50 x 70 cm. ebatlarında poster armağan ediyor. Bu ayki posteriniz Fenerbahçemizin 9 kuşağının bir araya geldiği çok güzel bir hatırayı ölümsüz kılıyor. Gururla asacaksınız.




Fenerbahçe Dergisi’nin taklitlerinden sakının, derginizi ekleriyle birlikte tükenmeden alın.
Ayrıca Fenerbahçe Dergisi’ne abone olup, avantajlardan yararlanabilirsiniz. Ayrıntılı bilgi için 444 19 75’i arayın.

Hepinizin müptelası olduğu Fenerbahçe Dergisi’nin son sayısından çarpıcı başlıklar:

• KAPAK KONUSU: Andre Santos: "Kazanmayı alışkanlık haline getireceğiz"

Andre Santos, ligin 2. devresine farklı girdi. Her zamankinden daha atak bir futbolla; her zamankinden daha kendine güvenli... Tepesindeki kara bulutları dağıtmış, daha ışıldayan gözlerle bakar olmuştu… Bunun nedenini az çok bilsek de, yinede birinci ağızdan duymak istedik. İçinde bulunduğu takımın bir aileye dönüşmesinin evrelerini bizlere aktaran başarılı oyuncumuz, kendisindeki dönüşümü de paralel faktörlere bağladı: Aykut Kocaman’ın üzerine titremesine ve Fenerbahçe yönetimi tarafından oluşturulan birlik - beraberlik atmosferine… Ufak bir değişikliğin nasıl olumlu etkiler yarattığını gözlemlediğimiz şu günlerde yaşananları, Andre’nin söyledikleri de doğrular nitelikte… Süper Ligimizi, Seri A ve La Liga’dan daha agresif bulan oyuncumuz bir de müjde verdi: Diş hekimi olan sevgilisi Suelem ile Mayıs ayında evleneceğini duyurdu. 
Röportajdan derlediğimiz spotlar aşağıdaki gibidir:

01: Hocamızın ve Fenerbahçe yönetiminin daha iyi bir takım olabilmemiz için bizleri birbirimize yakınlaştıracak atmosferler yaratması çok etkili oldu. Bu gelişmeler tabii ki futbolumuza yansıdı.  

02: Bizim oyuncular olarak birbirimizi kazanmamızı, bir aile ortamının oluşmasını, düzenledikleri yemeklerle Fenerbahçe yönetimi ve Aykut Hoca sağladılar. Çok pozitif bir ortam yarattılar. Sonuçta takım arkadaşlarımla geçirdiğim zaman kadar evde vakit geçirmiyorum. Onlar da benim ailem. Biz birbirimizi kazandıktan sonra futbolda da kazanmaya başladık. Kenetlenmiş bir takım olduk. Kazanmayı alışkanlık haline getireceğiz.

03: Bu birlikteliğin, bu tutunmanın sonunda kesinlikle somut bir başarı gelecek, yani kupa gelecek. Ben o havayı hissediyorum. Hem de çok güçlü bir şekilde… Tamamen bütün çalışmamız ona yönelik. Önümüzde daha çok maç var. Trabzonspor ile bir çekişme halindeyiz ama sonuna kadar zorlayıp, onları da geçeceğiz. Bu ortamın şampiyonluğu hak ettiğini de kanıtlamış olmak için elimizden geleni yapacağız.  
04: Aykut Hoca, bize güvendi. Bize sonuna kadar inanması sayesinde belki de ara transfer döneminde kimseye ihtiyaç duymadı. Bize güvendiği için de ona tekrar teşekkür ediyoruz. Biz de inşallah sezon sonunda ona hak ettiği başarıyı yaşatacağız.

05: Fenerbahçe’nin tüm branşlarda yaptığı yatırım çok önemli. Bu kulübün ekonomik gücünden, yapabileceklerinden ve doğru yönetilişinden kaynaklanıyor. Böyle bir kulübün bünyesinde bulunmaktan çok mutluyum.

06: Basının bizi saha dışında da takip ediyor olması hoşuma gitmiyor. Çünkü Brezilya’da böyle bir şey yok. Sadece saha içerisinde sizin yaptığınız işi sonuna kadar takip ederler ama dışarıda bir arkadaşınızla, sevgilinizle, yakınınızla yemeğe, alışverişe gidersiniz, orda herkesin bireysel hayatı, kendi yaptıkları önemlidir. Onların haber değeri taşıyor olması, belki de Brezilya ile Türkiye arasındaki futbol anlamında en büyük farklardan biri.

07: Oynadığım en sert ve en fazla rekabet ortamı içeren lig. Hatta arkadaşlarımdan takip ettiğim İtalya Ligi’nden daha sert bir futbol oynanıyor burada. Sahada kimsenin gözünün yaşına bakılmıyor ya da kimse bir an olsun rahat bırakılmıyor. Daha fazla durdurmaya yönelik futbol oynanıyor.

08: Sadece soyunma odası değil, takım içinde problem olarak her ne yaşanıyorsa yaşansın; nerede olursa olsun, takımın veya kulübün kendi dinamikleri aracılığıyla çözüm bulması gerekir. Yaşanan sorunların bu kadar basına taşınması ve insanların da bunlar üzerinden yorum yapması taraftarı değilim. Dışarıdaki insanlar ne takımın yapısını bilirler, ne de orada o an yaşanan tansiyonu algılayabilirler. Takım dışındaki 3. kişilerin bu olaylar üzerinden televizyonlarda çok fazla yorum yapar hale gelmelerinden de hiç memnun değilim. 

09: Suelem’le uzun yıllardır birbirimizi tanıyoruz. Ben Brezilya’da oynarken o benim "fan"ımdı. Yağmurda çamurda her maçıma gelirdi ve sürekli beni desteklerdi. Zaten oradan bir tanışıklığımız var. O arkadaşlığımız aşka dönüştü. İnşallah Mayıs 2011’de Amerika Kupası’ndan önce ben onla evlenmek istiyorum.

10: Oyuncumuzu twitter’da takip etmek isteyenler Andre_Santos27 ismiyle onu takip edebilirler. Santos genelde Portekizce tweetleşse de, Türkçe’ye ağırlık vereceğini söylüyor.

 Bu kararla sadece Fenerbahçe değil, Türk basketbolu hançerlendi! Türk basketboluna dinamit koydular
Fenerbahçemizin Dünyaca ünlü bayan basketbolcusu Diana Taurasi ile nasıl yollarını ayırmak durumunda kaldı? Bir doping skandalının ardından Türk basketbolu nasıl yara aldı? Fenerbahçemiz, başarı yoluna engel koymaya çalışan sorumluların peşini bırakmayacak. Taurasi dosyası enine boyuna tüm detaylar ve hafızalara kazanması gerekenlerle Fenerbahçe Dergisi’nde! 

• 1e1’de Gökhan Gönül; Okan Üniversitesi’nden "Yılın Spor Kulübü" ödülü; Celal Aras Anadolu Lisesi açıldı; Rıdvan Hoca "Şeytan"a yenik düşmedi; Oyuncularımızdan çocuklara ziyaret; Kadınlar All Star’a 3 Fenerbahçeli; Geçmiş olsun Çiğdem; Fenercell imza gününde buluşturdu; Fenernet’li olmak çok kolay!; Mirsad Türkcan: "Zorlu günleri atlatacağım"; Nike Halı Saha Ligi başlıyor; Faruk Ilgaz, Rıdvan Özdin ve Ergun Öztuna Fenerium’daki imza gününde buluştular; Necmiye Günok son yolculuğuna uğurlandı; "SAYENİZDE" kampanyası tüm Sonbahar/Kış ürünlerinde; En güzel sevgilime geldim…; 12 numaraya büyük rahatlık: Yürüyen Merdiven montajı tamamlandı; Yüzücülerimize yunuslu motivasyon; Nevin Yanıt’a büyük onur ve daha birçok haber "Haber Turu" sayfalarımızla Fenerbahçe gündeminden kopamayacaksınız.

• Yönetimin sürprizi Cem Yılmaz asıl sürpriz ise Yaşar Kemal’di

Yöneticilerimiz, şampiyonluk yolunda ilerleyen Profesyonel Futbol Takımımıza moral aşılamak için, lig maçları öncesinde verdiği yemeklerin birine, sürpriz konuk olarak ünlü şovmen Cem Yılmaz’ı da çağırmıştı. Asıl sürpriz ise Cem Yılmaz’ın espri bombardımanı altında geçen yemeğin sonunda yaşandı. Çünkü, tesadüfen aynı restoranda yemek yiyen Türk Edebiyatının hayattaki en önemli temsilcilerinden Yaşar Kemal, yemeğin sonlarına doğru Takımımızın masasına geldi, Sportif Direktör ve Teknik Sorumlumuz Aykut Kocaman, yöneticilerimiz ve Cem Yılmaz ile bir süre sohbet etti. Zaten sanat, edebiyat, şov ve futbol dünyasının devlerini buluşturan böyle bir randevu da ancak Fenerbahçe çatısı altında mümkün olabilirdi.

• 9 kuşak şampiyonluk için tek yürek oldu

Fenerbahçe Profesyonel Futbol Takımı’nda bir dönem futbol oynamış eski futbolcular ile yine bir dönem Kulübümüzde basketbol oynamış eski basketbolcular; Başkanımız Aziz Yıldırım ve yöneticilerimizin eşliğinde Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri’ni ziyaret ederek, teknik heyet ve oyuncularımıza destek verdi, onlara olan güvenlerini ve şampiyonluğa duydukları inancı aktardılar.
Şanlı tarihimiz içinde Fenerbahçemizde futbol oynamış Halit Deringör, Erol Keskin, Burhan Sargın, Osman Göktan, Şükrü Ersoy, Yüksel Gündüz, Mustafa Güven, Yavuz Şimşek, İsmail Kurt, Ergun Öztuna, Ogün Altıparmak, Canan Açıkgöz, Tuncay Becedek, Erhan Altın, Emin İlhan, Tuna Güneysu, Serdar Şenkaya, Engin Domaniç, Yaşar Mumcu, Şükrü Birant, Alparslan Eratlı, Cemal Turan, Emin Tuna, Selçuk Yula, Rıdvan Dilmen, Turhan Sofuoğlu, Cem Pamiroğlu, Serkan Acar, Cemil Turan, Süheyl Dedeoğlu ve Ergun Coşkun ile bir dönem Fenerbahçemizde basketbol oynamış Halil Dağlı ve Erol Demiroma; Başkanımız Aziz Yıldırım, yöneticilerimiz Murat Özaydınlı ve Ali Yıldırım eşliğinde 3 Şubat 2011 Perşembe günü akşam saatlerinde, Takımımızın Manisaspor maçı hazırlıkları kapsamında yapacağı antrenman öncesinde, Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri’ne geldi.

• Fenerbahçe uzay teknolojisinden yararlanıyor
Alter G. ile sakatlık süreleri kısalıyor

"Son 30 yılın koşu için yapılmış en iyi donanımı olduğunu düşünüyorum. Şüphesiz! En devrimci parçası… /  Alberto Salazar – Nike Oregon Projesi Direktörü ve Amerikan Koşu Efsanesi"

Sporun tek kötü yanıdır yaşanan sakatlıklar… Sakatlıklarının tanısına göre uygulanan tedavi yöntemleri, aylarca hatta bazen bir ömür boyu sürerek birçok profesyonel ve amatör sporcunun sahalardan uzak kalmasına neden olur. İşte Fenerbahçe; Dünya’nın uzaya daha fazla açılmak istediği bu çağda, bilim adamları tarafından ortaya çıkarılan son teknolojilerden dönüştürülmüş bir cihazı Türkiye’ye, Samandıra Can Bartu Tesisleri’ne getirtti. Yerçekimsiz koşu bandı olarak bilinen "Alter G" isimli cihaz, geçtiğimiz aydan itibaren hafif sakatlıkları bulunan Emre ve Dia’da gözle görülür ilerlemeler sağladı. 

• Alex evinde kaldı

Sezon başından beri süregelen "Alex kalıyor mu, gidiyor mu?" meselesine son nokta geçtiğimiz ay içinde kondu. Fenerbahçe ile sözleşmesini 2 yıl daha uzatan Alex de Souza kafaları kurcalayan bu meseleyi sonlandırırken kendi kafasındaki tüm bulutları da dağıtmış oldu. Kaptanımız, sözleşmenin ardından edindiği motivasyonla, tüm konsantrasyonunu oynadığı futbola verebildi. Soğukkanlılığı, ustalığı ve takipçiliği ile Fenerbahçe tarihinin vazgeçilmezleri arasına giren Kaptanımız, özellikle BJK maçında attığı 3 golle taraftarımızı bir misli daha sevindirdi.  

• Kavuşmaya az kaldı

Kulübümüzün sponsorlarımızdan Ülker’in iş birliğiyle birlikte İstanbul’un en gözde mekanlarından biri olan Ataşehir’de yaptırdığı Fenerbahçe Uluslararası Spor Kompleksi’nin inşaatında sona yaklaşılıyor. 
Fenerbahçe Ülker’in ve diğer salon branşlarının önümüzdeki sezondan itibaren maçlarını oynamaya başlayacakları tesisler, 20 bin metre karelik bir alanda, mühendislik ve çevresel anlamlarda son teknolojiler kullanılarak Fenerbahçe camiasına kazandırılıyor. 
İnşaat Genel Koordinatörü Sabri Odabaşı, 12.500 kişilik kapasiteli tesisin son durumu hakkında dergimize açıklamalarda bulundu. Odabaşı; "Tesisin kaba inşaatı ve tribünlerin montajı tamamlandı. Tesiste yer alacak 12 adet olacak çelik konstrüksiyonun ilkinin montajı gerçekleştiriliyor. Mekanik, elektrik, dış cephe ve asansörlerin ihaleleri ise gerçekleştirildi, sözleşmeler imzalandı. İhaleyi alan firmalar, konu ile ilgili olarak çalışmalara başladı. Şu anda ise iç ve dış duvarların örülmesi işlemine başlandı" diye konuştu. 
Fenerbahçe Uluslararası Spor Kompleksi; iki kat otopark, maçların oynanacağı alan, prefabrik koltuklar, 44 adet loca ve basın katından oluşan dev bir arena olarak inşa ediliyor. Spor salonunda basketbol maçlarının dışında diğer salon sporlarının müsabakaları, antrenmanlar, çeşitli konserler, toplantılar gibi farklı organizasyonlar da yapılabilecek.

• Topuk Yaylası için geri sayım başladı

Fenerbahçe Spor Kulübü Topuk Yaylası Kamp ve Dinlenme Tesisleri, 150 dönümden büyük bir arazi üzerinde ve 2 bin 500 metrekarelik bir alanda inşa ediliyor. Kulübümüzün tesisleşme çalışmaları çerçevesinde yapılan ve muhteşem bir doğal güzellik içinde bulunan tesisin kullanım alanı, üzeri açık spor alanları ve bunlara bağlı ek tesislerle birlikte 8 bin 605 metrekareyi bulacak.
Betonarme ve ahşap kısımlarında yapılan çalışmaların kaba inşaatların tamamlandığı tesiste, çevre düzenlemesi ve altyapı işleri D-100 Bolu Dağı Bakacak mevkisinde yaylaya ulaşımın sağlanacağı yolda sürüyor. 
Gölet üzerindeki kafeteryanın yanı sıra, kapalı havuzun ve iki sahanın çim anlaşmaları yapılırken, iş yerlerinin temel atma çalışmalarına devam ediliyor. Tamamı doğal ve ahşap malzemeden yapılacak tesis; bodrum, giriş, birinci ve çatı katlarından oluşacak. Yüzde 40’ı dubleks toplam 80 odası bulunacak tesiste, otopark, 210 metrekarelik fitness merkezi, 330 metrekarelik restoran, 160 metrekarelik çok amaçlı salon, Türk hamamı, buhar odası ve sauna, masaj odası, solaryum odası, kuaför gibi bölümlerin yanı sıra Fenerium mağazası da hizmet verecek. 
Kuş bakışı bakıldığında "Kanarya" figürü oluşturacak şekilde bir mimari plana sahip tesisin Mayıs ayında tamamlanarak hizmete açılması hedefleniyor.

• Kinsey: "Gücümüzü göstereceğiz" 

Tarance Anthony Kinsey, uzun zamandır Fenerbahçe formasını giyiyor. 2007-2008 sezonunda takıma dahil olan oyuncu daha sonra NBA takımlarından Clevland’a gitse de yeniden Fenerbahçe Ülker’e dahil oldu. Başarılı performansı ve takım oyuncusu olması ile göz dolduran 27 yaşındaki sporcu, takımın durumunu, kendi performansını ve basketbolun hayatına kattıklarını anlattı. 
Röportajdan derlediğimiz spotlar aşağıdaki gibidir:

01: Basketbol insana daha çok bir tutku kazandırıyor. Aileme yardım etmemi sağlıyor. Her koç bana yeni bir şey öğretti. Umutsuzluğa kapılmamayı ve işimi yapmayı öğretti. Basketbol oynamasaydım belki futbol oynardım ya da öğrenim gördüğüm ceza hukuku alanına yoğunlaşırdım. 
02: Euroleague’de kazandığımız başarı diğer takımlar için sürpriz oldu ama bizim nasıl bir mücadele sergilediğimizi gördüler. Final Four takımıyız diyebiliriz. İlk 8’e kalmamız Fenerbahçe Ülker için çok büyük bir başarı.
03: Alter G ile daha önce çalışma imkanım oldu. Bileğimde bir sakatlığım vardı. O nedenle kullanmıştım. Ağırlığı minimuma indirip sakatlanan bölgedeki baskıyı azaltmaya yönelik bir cihaz. Baskı azalınca o bölgede egzersiz yapabilme imkanı doğuyor. Sakatlık, ne kadar kötü olursa olsun kardiyoyu ve kendine güvenini geliştiriyor. 
04: Dövmelerim çok büyük ve daha çok aileme yönelik dövmeler. İlk portre dövmem kuzenimi kaybettikten sonra yaptırdım. Sonrasında ailemin fotoğraflarını yaptırmaya başladım. Annemin, kız kardeşimin, anneannemin dövmeleri de sırtımda bulunuyor. Ama şu var ki dövme gerçekten bir yaşam biçimi. İnsanda büyük bir tutku yaratıyor.

• Yılmaz Yamaç: "Fenerbahçe 2 teknesini de kulüp bünyesine katmak istiyoruz"

Yelken branşı gün geçtikçe ülke geneline yayılan ve ailelerin çocuklarını bu spora yönlendirmesiyle ülke çapında başarılı sporcular yetiştiren bir spor dalı olarak dikkat çekiyor. Fenerbahçe Yelken Şubesi de kulüp tarihinde önemli yere sahip kemikleşmiş bir branş…  Şube kaptanımız Yılmaz Yamaç ile geçtiğimiz yıl kazanılan başarıları ve bu yıl bu başarıların devamı için yapılan planları konuştuk.
Röportajdan derlediğimiz spotlar aşağıdaki gibidir:

01:  Sporcularımızın aldığı dereceler bizim için çok önemli ancak hepsinden önemlisi onların güvenliği. 10 sporcunun yanında mutlaka 1 antrenör, bir de lastik bot olması gerekiyor. Bu sene lastik botlarımızı yeniledik. Antrenör kadromuzda da değişikler oldu. Fatih Özmen aramıza yeniden katıldı.
02:  Biz her dönem derece peşinde koşarız. Sporcularımız antrenörlerimiz ve birimimizde bulunan herkes bir bütün olarak başarıya odaklanır. 2012 Londra Olimpiyatları konusunda 2 sporcumuzu olimpiyatlara göndereceğiz. Onların antrenmanları devam ediyor. Ali Can Kaynar, olimpiyatlardaki en iddialı ismimiz olacak.
03: Sörf, bünyemizde 1,5 yıldır var olan bir branş. Bu branşa çok büyük istek geldiği için biz de sörfe yöneldik. Sörf öğrenmek isteyen çok fazla insan bulunuyor. Cem Duman, milli takım antrenörlüğü de yapmış iyi bir hocamız, o eğitim veriyor.

• "Asıl hedefimiz, A takıma oyuncu verebilmek"

Fenerbahçe Ülker Genç Erkek Basketbol Takımımızın Antrenörü Fikret Hocamız (Doğan) ile Takımımızın başarılı oyuncularından Berkay Candan ve Erbil Eroğlu ile yaptığımız röportajda başarının yolunun sadece ve sadece çalışmaktan geçtiğini bir kez de onlardan dinledik ve yaptıkları çalışmaları gözlemledik. Antrenmanlarını takip ettiğimiz gençlerimizin, başarıya ulaşmak için ne kadar mücadele ettiklerine tanıklık ettik. Sabahın erken saatlerinde başlayan antrenmanları, akşam okul dönüşlerinde de devam eden genç oyuncularımız yorgunluklarını takım içindeki güzel arkadaşlık ile alt seviyeye indiriyorlar. Kendilerine güvenleri ve çalışma istekleri her hallerinden belli olan basketçilerimiz, başarılarını çalışmaya ve içinde bulundukları sıcak ortama bağlıyorlar. Röportajdan derlediğimiz spotlar aşağıdaki gibidir:

1. Spot: Berkay Candan: Skorer oyuncu olma özelliğinin yanı sıra maçlarda gösterdiği üstün performans ile takımın vazgeçilmezlerinden olan Berkay Candan, ailesinin de etkisiyle başladığı basketbolde her geçen gün kendini geliştirerek basketbolseverlerin şimdiden gözdesi olmaya başladı. Başarılarına en son Roma’da düzenlenen Nike Turnuvası’nın MVP’si seçilerek bir yenisini daha ekleyen oyuncumuz, daha iyi olmak için daha fazla çalışması gerektiğinin bilincinde. Kendisine NBA’de mücadele eden Türk oyuncularımızdan Hidayet Türkoğlu’nu örnek alan Berkay, gösterdiği olgun davranışlar ile de örnek bir sporcu duruşuna hakim genç bir yetenek. 

2. Spot: Erbil Eroğlu: Fenerbahçe Basketbol alt yapısından yetişip 17 yaşında Fenerbahçe Ülker A Takımının formasıyla maçlara çıkan Erbil Eroğlu, kendine özgü özel yetenekleri olan genç bir basketbolcu. Bu yaşta A takımla birlikte maçlara çıkmasının kendini onore ettiğinin belirten Erbil, binlerce kişinin önünde basketbol oynamanın kendisine verdiği hazzın ifade edilebilmesinin zor olduğunu söyledi. Bu genç yaşta aklımızda bile tutamayacağımız birçok başarının altında imzası bulunan Erbil’in, hayalinde Euroleague şampiyonluğu yaşamak var. Fenerbahçe Ülker Genç Erkek Basketbol Takımızın kaptanı Erbil Eroğlu, sporun yanı sıra okulunun da öneminin farkında ve bugün olduğu gibi ileriki yaşlarında da eğitimini sürdürmek istediğinin altına çizerek, eğitimin her alanda oluğu gibi sporda da gerekli olduğunu hatırlattı.

3. Spot: Fikret Doğan: Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın Altyapı Sorumlusu ve Genç Takım Antrenörü Fikret Doğan, 23 yıldır profesyonel antrenörlük yapan deneyimli bir hoca. Koyu bir Fenerbahçeli olan Fikret Doğan yaptığı çalışmalar ve elde etiği başarılar ile herkesin takdirini toplamış başarılı bir hoca. Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımız ile Roma’da düzenlenen Nike Turnuvası’nı zirvede tamamlayarak, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün alt yapı ile ilgili yaptığı çalışmalarının sonucunun bir örneğini bize en güzel şekilde gösterdi. En büyük amacının yetiştirdiği oyuncuları Fenerbahçe Ülker A Takımı forması altında mücadele ettiğini görmek olduğunu belirten Fikret Hoca, her zaman daha iyisini nasıl yapabilirim düşüncesi içinde çalışmasını sürdürüyor.

• Futbol, basketbol, voleybol, atletizm, boks, masatenisi, kürek, yelken ve yüzme branşları bulunan "Fenerbahçe Spor Kulübü" 104 yıllık geçmişinde 40’ı aşkın spor dalında faaliyet göstermiş ve birçok İstanbul ve Türkiye şampiyonluklarına imza atmıştır. Uluslararası alanda da önemli takım başarılarına imza atan Fenerbahçemize dair çok özel bir dosya derginizde sizleri bekliyor. 

• Profesyonel Futbol Takımımızın Manisaspor, Kayserispor, Beşiktaş ve Kasımpaşa maçlarına dair tüm istatistikler ve karşılaşma notları derginizde. A2 Ligi nabzı da derginizde atıyor. 

•  Yazarımız Sibel Kurt’un yürüttüğü bölüm Sibel’in Sahası’nda konuk; Mikro Mustafa. 

Kilo 51, boy 1.60. Futbol sahalarının en küçük dev adamı… Lakabı "Mikro", boşa değil anlayacağınız... Oynadığı futbol ise, lakabının aksine çok büyük. Hızlı ve atak bir futbolcuydu, Mustafa Güven. Futbolunu seyredenlerin onu takip etmekten gözleri yorulurdu. Onun Fenerbahçe Spor Kulübü’ne ve Türk futboluna yaptığı hizmetleri, Fenerbahçe sevgisini, büyük bir zevkle okuyacaksınız. O, bugün bile hala, futbol oynarken öleceğini hayal ediyor; hatta böyle bir şey olursa onun için zevk olacağını da söylüyor. Bizlerse ona ve onun gibi kulübümüze hizmet veren tüm oyuncularımıza sağlıklı, uzun bir ömür diliyoruz.
Röportajdan derlediğimiz spotlar aşağıdaki gibidir:

01: Anadolu’daki futbolcuların ideali milli takım değildir, Fenerbahçe’de, Galatasaray’da, Beşiktaş’ta oynamaktır. Çocukluğumdan beri dört kardeş de futbolcuyduk. Fenerbahçe idealimizdi.
02: 11 kişi oynardık. Yedek yoktu. Diğerleri tribüne çıkardı. Oyuncu değişme yoktu. Bazen Can Bartu, Şükrü Ağabey sakatlandığında kaleye geçerdi. Ve topların ağırlığı 900 gram falandı, şimdiki gibi 400 gram top yoktu. İzmir’e gideriz iki deplasman yaparız; oyuncu değişikliği olmazdı. 
03: Sayın Aziz Yıldırım çok başarılı. Böyle bir başkan böyle bir idare gelmedi. Gelirler yükseldi, binlerce insan çalışıyor bunların hepsini kulüp geliri karşılıyor. Topuk Yaylası’nda tesisler, Ataşehir’de tesisler, stat zaten başlı başına bir olay. Bu güzellikleri yapan bir insana ancak minnet duyarım. Gelmiş geçmiş en iyi başkandır, başka başkan tanımam. 
04: Bir sene Viyana’da Admira takımında oynadım. Yurtdışındaki takımın bana en büyük şansı eşimle tanışmamdı. 1966 senesinde Viyana’da tanıştık. Bir ataşenin kızıydı. 45 senelik evliyim. 40 yaşında oğlum var. Yurt dışında yaşıyor, mimar oldu. O da sıkı bir Fenerbahçeli.
05: Benim oda arkadaşım daha çok sağ bek Osman Göktan’dı. Çünkü o da kitap okumasını sever ben de severdim; o da uyumasını sever ben de severdim. Uykusuz geçen bir gecenin sonunda Fenerbahçe formasını giymek kötüdür. Osman’la uyuşurduk. Milli takımda da daha çok Metin Oktay’la beraberdim, asker arkadaşımdı. Dört dörtlük bir insandı.

• Yazarımız Ersin Demirel, bu ay "Hayatın İçinden Fenerbahçe"de Ferda Anıl Yarkın’ı ağırlıyor. 

"Sonuna Kadar", "Üzülme", "Yaralıyım" şarkılarıyla özellikle 90’ların Türk pop müziğine damgasını vurdu. Özellikle duygusal şarkılar ve kemanı ile özdeşleşti. Fenerbahçeliliği ve Fenerbahçe Marşları için seslendirdiği şarkılarla gönlümüzde çok özel bir yere sahip oldu. Ferda Anıl Yarkın ile "Hayatın İçinden Fenerbahçe"de keyifli bir röportaj sizleri bekliyor.
Röportajdan derlediğimiz spotlar aşağıdaki gibidir:

01: Onno Tunç, şarkılarımı dinlerken "Senin sesin ve yorumun çok güzel. Albüm yapman lazım senin." dedi. Hiç aklımda olmayan düşünce, kendisinin yönlendirmesiyle gerçeğe dönüştü. Çünkü Onno Tunç gibi zirve bir isim benim için bu yorumu yapmışsa, sorgulamak olmazdı. Sonra pek çok şeye veda edip yorumculuğa yöneldim.
02: Öyle bir sülaleye sahibiz ki her şeyimiz ortak diyebilirim. Babam, ben, ağabeyim, yeğenlerim; hepimiz sanat ile uğraşıyoruz ve hepimiz de Fenerbahçeliyiz. Asla yabancı madde olmaz bizde. Torun torbaya doğru gidiyor artık bu miras. Sözün özü En büyük Fener.
03: Ben Fenerbahçe’yi beni çok sevindirsin diye sevmiyorum; ben Fenerbahçe’yi var olduğu için seviyorum.
04: 9 puan geriden gelip zirveye ortak olmanın tadını futbolcularımız aldılar. Camia olarak da havaya girdiğimizi düşünüyorum. Ben Aykut Hoca’ya da futbolcu kardeşlerime de güveniyorum. Arada puan kayıpları olsa da bu yıl şampiyonluğu kucaklayacağımıza yürekten inanıyorum.

• Yazarımız Alp Bacıoğlu, bu ayki "Zaman Tüneli" köşesinde; "Türk futbol tarihinin mitolojik kahramanı: Bombacı Bekir" konusuna dair yazısını tarihi belgelerle gözler önüne seriyor.  

• Köşe yazarlarımız Faruk Ilgaz, Sedat Hayran, Hakan Cerrahoğlu, Ayşesu Zorlutuna, Gözde Ergunal, Jak Benzonana ve İskender Songur gözden kaçmaması gereken konuları, yazılarına taşıyarak gündemi oluşturmaya devam ediyorlar.

•Livio Kalomeni: "Benim sevdam Fenerbahçe"

Aslen İtalyan ama hepimiz kadar sıkı bir Fenerbahçe taraftarı, Livio Kalomeni... Fanatikliğinin takım sevdasından geldiğini belirten Livio, Fenerbahçe aşkını dünyanın dört bir yanında yaşadığını ifade ediyor. İtalya’da askerlik yaptığı süreçte kısa dalgalı radyodan maçları takip eden, Amerika’da bulunduğu dönemde gece 03.00’te cafe açtırıp Fenerbahçe’nin maçını izleyen Livio, Fenerbahçe tutkusunun içinde her geçen gün daha da büyüyen bir sevgi olduğunu bizlerle paylaştı.
Röportajdan derlediğimiz spotlar aşağıdaki gibidir:

01: Takımımın renklerine aşık, doğuştan Fenerbahçeliyim. Küçüklüğümden beri içimde büyük bir Fenerbahçe aşkı var. İçimdeki bu tutku her geçen büyümeye devam ediyor. 2 yıl Amerika’da eğitimim için kaldım. Askerliğimi İtalya’da yaptım. Yurt dışında kaldığım sürelerde bile bir yolunu bulup, Fenerbahçemizin maçlarını takip ettim. 

02: Amerika’da eğitim için bulunduğum dönemde Fenerbahçe-Rizespor maçı vardı. Oranın saati ile maç sabaha karşı 03.00’te başlıyordu. Bir gün öncesi Rizeli bir ağabeyimizin cafesine gittim. Fenerbahçeli arkadaşlarla genelde maçları orda izlerdik. Cafenin sahibi Cafer ağabeye "Yarın saat 03.00’te Fenerbahçe- Rizespor maçı için cafeye gece açar mısın?" dediğimde bana "Sen deli misin Livio, gecenin üçünde cafe mi açılır" dedi. Ertesi gece sabaha karşı saat 03.00’te taksiye binip cafeye gittim. Gecenin üçünde Amerika’da bir cafede Cafer ağabey ile birlikte Fenerbahçe-Rizespor maçının izlemiştik ve maçtan 2-1 galip ayrılmıştık.

03: Taraftar futbolcuya sahip çıkmalı. Her zaman takımının yanında olmalı. Taraftarlık için kazanmak ölçüt değildir. Benim gözümde gerçek taraftarlık, kötü gününde takımının yanında yer almaktır, desteklemektir. Takıma destek olmak lazım. Fenerbahçe taraftarı takımına sahip çıkan bir taraftar grubu. Bu grubun içinde küçük bir kitle var tabi onlarda olmasa daha iyi olacak. 

• Futbol Altyapı ile basketbol, voleybol, yüzme, boks, masa tenisi, atletizm, kürek ve yelken şubelerimizden çok özel haberler, fikstürler, transferler, müsabaka ve şampiyona sonuçları Fenerbahçe Dergisi’nde.
• Fenerbahçe Spor Kulübü Spor Okulları Merkezi’nden haberler, kayıt bilgileri derginizde…
• Yurt içi ve yurt dışındaki tüm derneklerimizden son haberler, Fenercell ve Fenerbahçe Kart etkinlikleri derginizde.
• Fenerbahçe Spor Kulübü Eğitim Kurumları’na dair tüm haber ve etkinlikler derginizde.
• Kolejin Parlayan Yıldızları’nda konuklarımız Cansu Köksal ve Tuğçe Karademirci…
• Kanarya Dergisi
"Minik Kanaryalar" artık derginizde size özel bir köşe var. "Kanarya" adlı yeni köşede, şimdiden sizin sarı lacivert dünyanızı keşfetmek ve size rehberlik etmek için sabırsızlanıyoruz. Küçük muhabirimiz olup bize etrafınızda olup bitenleri anlatabilir veya kafanıza takılan soruları sorabilirsiniz. Tek yapmanız gereken bunları elena@fenerbahce.org e-posta adresine yollamak. "Minik Kanaryalar" resimli köşemiz de devam ediyor. Oradan da kendinizi tanıtabilirsiniz…
• Bu ayki 12. adamlar: Uğur Şallı ve oğlu Enis Baran Şallı.
• Fenerbahçe Dergisi, oyun, Feneroskop ve bulmaca köşeleriyle de, taraftarın hayatına renk katmaya devam ediyor.
• Fenerbahçe Dergisi’nin Mart 2011 sayısı gündemi oluşturan gerçek haberler ve hiçbir yerde görmediğiniz fotoğraflarla yine dopdolu. Bayiinizden poster ekiyle birlikte istemeyi unutmayın. 
Keyifli okumalar…

0 yorum: